-
1 davet
davet [da:vet] s1) Einladung fbirini \davet etmek jdn einladen2) Aufforderung fbirini düelloya \davet etmek jdn zum Duell fordernçay \daveti eine Einladung zum Tee -
2 davet
-i davet etmek v/t einladen, auffordern (-e zu); provozieren; Gefahr usw auslösen; Zweifel aufkommen lassen;davet vermek einen Empfang ( oder ein Essen) geben -
3 düello
düello sDuell nt, Zweikampf m\düello etmek sich duellierenbirini \düelloya davet etmek jdn zum Duell fordern -
4 çay
çay1 Flüsschen nçay2 Tee m; Teegesellschaft f;çay bahçesi Gartencafé n;çay kaşığı Teelöffel m;çay süzgeci Teesieb n;çay yapmak Tee machen; eine Teeparty veranstalten;çaya davet etmek zum (Nachmittags)Tee einladen;açık (koyu) çay leichter (starker) Tee -
5 çağırmak
vt1) rufenyardıma \çağırmak um Hilfe rufenprogramı \çağırmak das Programm aufrufentanıkları \çağırmak die Zeugen aufrufen3) ( davet etmek) einladenbizi düğüne/nişana çağırdılar sie haben uns zur Hochzeit/Verlobung eingeladen4) ( ruh) beschwören5) ( reg) singen -
6 okumak
I vt1) ( kitap) lesenbirine bir şey \okumak jdm etw vorlesengazeteyi/makaleyi okurken beim Lesen der Zeitung/des Artikels2) ( sayacı) ablesenbirinin gözlerinden \okumak von jds Augen ablesen3) ( şiir) vortragen, rezitierenezan \okumak zum Gebet aufrufen6) ( üniversitede) studierencoğrafya \okumak Geographie studierenII vi1) ( üniversitede) studieren
См. также в других словарях:
davet etmek — 1) çağırmak Bir bakanmışım gibi beni kürsüye davet etti. Y. K. Karaosmanoğlu 2) birinin bir şeye uymasını istemek Kimin kimi istifaya davet edeceğini pek yakında gösterecekti. R. N. Güntekin 3) mec. yol açmak Hastalığı davet ediyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
kırmızı dipli mumla davet etmek — birine bir yere gelmesi için çok yalvarmak, ısrar etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
davet — is., Ar. daˁvet 1) Çağrı, çağırma 2) Yemekli toplantı Nevin in her aklına estikçe yaptığı davetlerden biriydi. P. Safa Birleşik Sözler davetname Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller davet etmek davete icabet etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
okumak — davet etmek (düşüne) … Beypazari ağzindan sözcükler
ZANN-I KABUL-Ü CUMHUR — Bir hükmün doğruluğunu ekseri müçtehidlerin ve ehl i reylerin zann derecesinde, yani kuvvetli ihtimal ile kabul etmeleri.(Ümmeti da vetle teşri edemez, fehmi şeriatten olur; lâkin şeriat olamaz. Müçtehid olabilir, fakat müşerri olamaz.İcma ile… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
okumak — i 1) Yazıya geçirilmiş bir metne bakarak bunu sessizce çözümleyip anlamak veya aynı zamanda seslere çevirmek Bana umutsuz bir sesle son raporları okudu. F. R. Atay 2) nsz Yazılmış bir metnin iletmek istediği şeyleri öğrenmek Gazete bile okumak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çağırmak — i 1) Birinin gelmesini kendisine yüksek sesle söylemek, seslenmek Beyaz gömlekli zurnacısını çağırarak sandalyeye çıkardı. R. N. Güntekin 2) i, e Herhangi birinin bir yere gelmesini istemek, davet etmek O akşam Orhan ı yemeğe çağırdı. T. Buğra 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kırmızı — is., Ar. ḳirmizī 1) Al, kızıl renk 2) sf. Bu renkte olan Siyah zülüflü, kırmızı dudaklı, altın ve mercan gerdanlı kadınlar. A. Haşim Birleşik Sözler kırmızı bayrak kırmızıbiber kırmızı bülten kırmızıçizgi … Çağatay Osmanlı Sözlük
indav — işaret ile davet etmek, kabul içün boyun eymek; sisame benzer bir nevi dane dir; uyuz illetine mübtela olan develere anın yağını sürerler … Çağatay Osmanlı Sözlük
TABV (TABY) — Sarfetmek, harcamak. * Dâvet etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEDAÎ — Birbirini bir iş için davet etmek. * Yıkılıp harap olmak. * Bir şeyi hatıra getirmek. Bir şeyin başka bir şeyi hatıra getirmesi. Çağrışım … Yeni Lügat Türkçe Sözlük